2 Haziran 2010 Çarşamba

ÇOCUK/ PAULO COELHO



















Ben Yolumu Kaybettiğimde Bir Çocuğun Gözlerine Bakarım,Çünkü Bir Çocuğun Yetişkinlere Öğretebileceği Üç Şey Vardır;

  1. Nedensiz Mutlu Olmaları,
  2. Her Zaman Kendilerini Meşgul Edecek Bir İş Bulabilmeleri
  3. Elde Etmek İstediklerini Var Gücüyle Dayatmaları''
Paulo COELHO

30 Mayıs 2010 Pazar

SEBEBSİZ SEVMEKTİR AŞK! / Can YÜCEL



Sebepsiz sevmektir aşk,

nedeni olmadan bağlanmak birine.

Gözlerine baktığında erimektir içten içe,

Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.

Hatta sarıLamamktır utançtan,

Çünkü utanmaktır sevmek aslında,

Sevmek nedir aslen?

Ölmek mi uğruna?

Yaşamak mı onunla?

Sevmek mi ömür boyunca?

yoksa ayrılmak mı gerekince?

Nedir insanı başkasına bağlayan?

Güzelliğimi?

bilmez kimse bu soruların cevabını..

Kimi sever güzelini,

Kimi sever özelini...

25 Mayıs 2010 Salı

Farkında Olmak

Kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında olmalı.
Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen
Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli
Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda, birmetrekarelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.
Şu çok geniş görünen dünyanın ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunufark etmeli.
Henüz bebekken "Dünya benim" dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,ölürken de aynı avuçların "Her şeyi bırakıp gidiyorum işte" dercesineapaçık kaldığın fark etmeli.
Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.
Azrailin her an sürpriz yapabileceğini,nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli
Yaratılmışların en güzeli olduğunu, fark etmeli ve ona göre yaşamalı
Gülün hemen dibindeki dikeni,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli
Evinde kedi, köpek beslediği halde, çocuk sahibi olmaktan korkmanınmantıksızlığını fark etmeli
Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ama arka sokaktakikomşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.
Annesinden doğarken tertemiz teslim aldığı gırtlağını, 60-70 yıl sonrasigara yüzünden Azrail'e soba borusu gibi teslim etmenin emanete hıyanetsayılacağını fark etmeli
63 yıldır hiç karnı doymayan bir Peygamber'in ümmeti olarak beslenmeyüzünden sarkan göbeğini fark etmeli.
İnsan fark etmeli ki.
Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti, yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür

24 Mayıs 2010 Pazartesi




HAYAT NEDIR?..
Hayat skor tabelasi tutmak degildir.

Kac arkadasiniz oldugu ya da kacinin sizi arkadas kabul ettigi degildir.


Bu hafta sonu icin planlarinizin olmasi degildir.


Hafta sonu yalniz olmaniz da degildir.


Su siralar sevgilizin olmasi degildir.


Gecmiste sevgiliniz olmasý deðildir, geçmiste kaç sevgiliniz oldugu degildir.


Bugune kadar hic sevgilinizin olmamasi da degildir.


Sizi kimin optugu degildir.


Ailenizin ya da onlarin serveti degildir.


Hangi okula gittiðiniz degildir


Ne kadar guzel ya da cirkin oldugunuz degildir.


Giydikleriniz, ayakkabılarınız degildir.


Ne cesit muzik dinlediginiz degildir.


Okul notlariniz degildir.


Ne kadar akilli oldugunuz degildir.


Herkesin size verdigi akil notu hic degildir.


Hayat standart testlerinin belirledigi kiþiliginiz de degildir.


Hayat bir kagida dokulmus hayat hikayeniz ve bu hayat hikayesini kimin kabul ettigi de degildir.
AMA HAYAT;


Kimi sevdiginiz, kimi incittiginizdir.


Kimi mutlu, kimi mutsuz ettiginizdir.


Sizin olanları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.


Dostluklarinizdir.


Neyi soylediginiz ve neyi kastettiginizdir.


Hangi onemli hukum ve kararlari verdiginiz ve de nicin verdiginizdir.


Icinizde sevgiyi tasimak, buyutmek ve dagitmaktir.


Ama en onemlisi, yalniz basina asla gerceklestiremeyeceginiz bir seyi yapmak, hayatinizi, başka insanlarin kalbine dokundurabilmektir.


Baskalarinin kalplerini etkileyecek yolu ancak siz secersiniz.


Ve hayat bu secimlerdir zaten.


Hayat silgi kullanmadan resim cizme sanatidir.


Ve insanlar boyle buyurler...


unutmayin;


YASAMA KENDIMIZDEN NE KATARSAK, YASAMDAN DA ONU ALIRIZ...

21 Mayıs 2010 Cuma

DAHA FAZLA YABANCI ÖLMEK İSTEMİYORUM SANA../ CEZMİ ERSÖZ


İyilikten, saflıktan ulaşamadım kendime burada… Burası durmadan hızlanan bir kent. Burada sonsuz arzu çarpışır. Sonsuz acı… Sonsuz hırs…En başlarda ne istedim tam bilmiyorum. Ama öyle açık ve duruydu ki gördüğüm herşey, nereye ve kime baksam beni kendisine inandırıyordu. Henüz içimde bir başkası yoktu. İçimde benden ayrı, bana karşı bir ses yoktu. Gidemediğim yerleri mutlu özlerdim, çünkü gitmesem bile bilirdim ki oraları da benden bir parçaydı.Çok az ve usulca konuşulurdu.Çünkü sessizlik vardı ve ve bu sessizlikte en küçük sesler bile çabucak yayılırdı heryere. Sessizlik kutsaldı, çünkü bütün sesleri o saklardı koynunda.....Burası benim önümden koşan bir kent… Burada ikinci kalbimle, ikinci gözümle, ikinci benliğimle yarışıyorum. Burada kendimle amansız kavgalıyım…Seni sevdiğim kadar sevmedim bu hayatı, inan… Ne olur bir tek buna inan…Çünkü sende gökyüzüm var. sende sonsuz yağmurlarım, kutsal sessizliklerim var… Sende o küçük düş ağaçlarım var… Affet bu küçük insanlığımı… Affet peşinden geldiğim bu kenti… Affet o derin doyumsuzluğumu…Göremedim affet, sen bu kentte denizden çıkan bir cesettin. O yorgun ve ıslak saçları ömrüm olan bir ceset… Affet beni… Gidilecek başka bir yer yokmuş bu kentte… Toprakla akan su arasındaki yüzünden başka… İşte bunu öğrettin bana… O sessiz, o kutsal yüzünle bana bunu öğrettin. Bu kentte aşk olamayacağını… Beni kendine çağırdın. Akşamın o ıstıraplı eşiğine…Son bir umutla sana sarılıyorum sevgili. Dünya nereye giderse gitsin, bir tek sen kaldın bu kentte, birtek sen kaldın içimdeki iyilik yüzünden utandırmayan beni…Ben bu dünyadan kaçtım ve gidecek başka yerim yok…Burası içimi kanatarak hızlanan bir kent…Bir yanım ölü, bir yanım sen…Sevgiliysen tanı beni, bil öyleyse…Dediğin gibi sevgili, daha fazla yabancı ölmek istemiyorum sana…

18 Mayıs 2010 Salı

Nietzsche / Öyle Bir Hayat Yaşadım Ki



Öyle bir hayat yaşıyorum ki,

Cenneti de gördüm, cehennemi de

Öyle bir aşk yaşadım ki,

Tutkuyu da görd...üm, pes etmeyi de.

Bazıları seyrederken hayati en önden,

Kendime bir sahne buldum oynadım.

Öyle bir rol vermişler ki,

Okudum okudum anlamadım.

Kendi kendime konuştum bazen evimde,

Hem kızdım hem güldüm halime,

Sonra dedim ki 'söz ver kendine'

Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin,

Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin,

Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.

Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.

Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım

Öyle çok değerliymiş ki zaman,

Hep acele etmem bundan, anladım...

CAN YÜCEL


Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?

Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını t...aa içimde hissetmek.


Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?

''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.


Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?

Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek. Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...


Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?

Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak. Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.


Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?

Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana... Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte. Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek... Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.


Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?

Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak... Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.


Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?

Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek. Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak. Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde. Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.


Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?

Nereden bileceksin?Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi... Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.Kıskanmazdım.Korkmazdım yollarda yürümekten. Islanmazdım yağmurlarda... Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize... Ve her kulaçta haykırırdım seni..Ama sen hiç benimle olmadın ki...

YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...